İngiltere’de Yeni Bir Yaşam Kurmak

İngiltere'de Yeni Bir Yaşam: Aile Birleşimi Vizesi ile Göç Hikayem

Sevgili okuyucular,
Yaklaşık iki yıl önce, eşimle birleşmek için çıktığım İngiltere yolculuğunda yaşadığım deneyimleri ve edindiğim bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Aile birleşimi vizesi ile geldiğim bu ülkede, ilk günden itibaren karşılaştığım zorluklar, kültürel farklılıklar ve zamanla kurduğum düzen; benzer bir yolculuğa çıkacak olanlar için yol gösterici olabilir.

İlk İzlenimler ve Kültür Şoku

İngiltere’ye ilk adımımı attığımda içimde hem heyecan hem de kaygı vardı. Heathrow Havalimanı'ndan çıktığımda karşılaştığım ilk şey, İngiltere’nin meşhur yağmuru ve gri gökyüzüydü. Türkiye’nin güneşli havasından sonra bu değişiklik biraz düşündürücüydü.

İlk haftalarım tam anlamıyla bir kültür şoku ile geçti. İnsanların mesafeli ama saygılı tavırları, sıra beklemeye gösterdikleri özen, toplu taşımadaki sessizlik gibi alışılmadık davranışlar dikkat çekiciydi. Özellikle otobüs şoförüne “kolay gelsin” diyememek gibi küçük detaylar bile kültürel farkı hissettiriyordu.

Bürokratik İşlemler: Sabır Testi

İngiltere’ye yerleşmek isteyen biri için aile birleşimi vizesi sadece ilk adımdır. Ardından bir dizi resmi işlem sizi bekliyor. Öncelikle National Insurance Number (NIN) başvurusunu yapmak zorundasınız; bu numara, çalışabilmeniz için gereklidir.

Sonrasında NHS (National Health Service) kaydı, yerel belediyeye vergi bildirimi ve banka hesabı açma gibi adımlar geliyor. Burada her şeyin randevulu sistemle ilerlediğini ve işlemlerin sabır gerektirdiğini belirtmeliyim. Türkiye'deki “bir şekilde hallederiz” mantığı burada pek geçerli değil. Her işlem sistemli, düzenli ve belirli kurallara göre işliyor.

Dil Bariyeri: Beklediğimden Daha Zor

İngiltere’ye A1 seviyesinde İngilizce ile geldim. Ancak günlük yaşamda bu seviye yeterli olmuyor. Özellikle farklı aksanlarla konuşan insanları anlamakta oldukça zorlandım. Kuzey İngiltere’de yaşadığım için yerel aksanı çözmem aylarımı aldı.

Dilimi geliştirmek için İngilizce podcastler dinlemeye, televizyon izlemeye ve günlük diyaloglara daha çok dahil olmaya başladım. Bir gün markette kasiyerin sorduğu “Do you want a bag?” (Poşet ister misiniz?) sorusunu anlayamayıp sessiz kaldığım an, unutamadığım bir deneyimdir. Şimdi gülümsediğim bu an, o gün beni çok üzmüştü.

İş Bulma Süreci: Zaman ve Azim Gerektiriyor

İngiltere’de iş bulmak özellikle yurtdışında alınmış diplomaların denkliğini sağlamak isteyenler için zorlu bir süreç olabilir. Türkiye’de öğretmenlik yapıyordum, ancak burada öğretmenlik yapabilmem için denklik başvurusu ve bazı sınavlardan geçmem gerekti.

Bu süreçte ilk olarak bir kafede çalışmaya başladım, ardından okullarda asistanlık yaptım. Nihayetinde gerekli belgeleri tamamlayarak tekrar öğretmenlik yapmaya başladım. Buradaki en önemli farklardan biri, CV'nin İngiliz formatında hazırlanması ve referansların çok önemli olmasıydı. İş görüşmelerinde ise daha çok senaryolu ve pratik örnekler üzerinden sorularla karşılaştım.

Sosyal Yaşam ve Arkadaşlıklar

İngiltere'de sosyal çevre oluşturmak zaman alıyor. İngilizler nazik ama mesafeli insanlar. Bu nedenle yakın arkadaşlıklar kurmak için sabırlı olmak gerekiyor. Ancak aynı süreçlerden geçmiş diğer göçmenlerle kısa sürede bağ kurmak daha kolay oldu.

Bir kitap kulübüne ve koşu grubuna katılarak sosyal çevremi genişletmeye çalıştım. Eşimin arkadaşları da bana İngiliz kültürünü tanımamda çok yardımcı oldu.

Yaşam Maliyeti ve Pratik İpuçları

İngiltere, özellikle büyük şehirlerde yüksek yaşam maliyetleriyle dikkat çekiyor. Kira, faturalar, ulaşım ve temel ihtiyaçlar ciddi harcamalar oluşturabiliyor. Bu nedenle biz, başlangıçta daha uygun fiyatlı bir bölgede küçük bir daire tuttuk ve zamanla yaşam standardımızı artırdık.

Buradaki önemli keşiflerimden biri, charity shoplar ve boot saleler oldu. İkinci el ama çok kaliteli ürünleri oldukça uygun fiyatlara bu yerlerden temin edebilirsiniz. Özellikle ev eşyası ve kıyafet konusunda bu mağazalar hayat kurtarıcı.

Son Sözler: Uyum Sağlamak Bir Süreçtir

İngiltere'de geçirdiğim bu iki yıl boyunca öğrendiğim en önemli şey; uyum sağlamak zaman alır, sabır ister ama karşılığı mutlaka gelir. Başlangıçta zorlanmış olsam da bugün hem Türk hem İngiliz kimliğimi birlikte taşıdığımı hissediyorum.

Eğer siz de İngiltere’ye aile birleşimi vizesi ile gelmeyi planlıyorsanız, kendinize zaman tanıyın ve her adımı bir öğrenme süreci olarak görün. Yeni bir ülkede yaşam kurmak kolay değil, ama inanılmaz derecede geliştirici ve öğretici.

Yeni yolculuğunuzda bol şanslar ve kolaylıklar diliyorum!